Hangi dalda olursa olsun, sanatını ortaya koyan sanatçı, içindeki o ayrıcalıklı yaratıcılık duygusu ile kabiliyetinin kendine sağlamış olduğu o “doğurma” halini yaşarken büyük haz duymaz mı?
Ortaya koyduğu ürün her ne ise, başarı ile sahneye konmuş bir rol, karşısında saatler geçirten bir tablo, dinlerken bambaşka dünyalara götüren notalar, sanatçının özgün çıktıları demeyi çok seviyorum. Hani derler ya her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Sanatçının da ortaya koyduğu ürün kendine hastır. Sanatçının sesi, kalemi, enstrümanı, sahibine göre, tınlar, yazar, çalar…Aynı replik, aynı manzara, aynı nota sahibi olan sanatçının yorumu ile farklı seda bırakır demek yanlış mı olur?
Sanatçıların; türlü kalıpların, akımların çizdiği sınırların dışına taşma hali ile ortaya çıkan Sanatta bağımsızlık hareketi, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Avrupa'da ortaya çıkan bir sanat akımı olduğu bilgisine ulaşınca, bu hareketin temel amacının; sanatçıların geleneksel sanat kurallarından, akademik otoritelerden ve devlet desteğinden bağımsız olarak kendi yaratıcı ifadelerini serbestçe ortaya koymalarını sağlamak olduğunu görüyoruz.
Sanatta bağımsızlık hareketi başlığı ile, birçok yeni sanat akımının ve tarzının doğmasına öncülük etmiş Paul Cézanne, Vincent van Gogh, Claude Monet, Auguste Rodin, Gustav Mahler, James Joyce ve Marcel Proust gibi isimlerle de karşılaşıyoruz bu yolda. Sanatta bağımsızlık hareketinin, sanatın toplumsal, siyasal ve kültürel değişimlere katkıda bulunabileceği ve sanatçının bireysel özgürlüğünün önemli olduğu fikrini savunduğunu gözlemleyebiliyoruz.
Türkiye'nin turizm cenneti ama aslında gerçek bir kültür sanat hazinesi şehri Antalya’da “Bağımsız Sanat Hareketi” son yıllarda gelişen, pekişen bir olgu. Bağımsız Sanat Hareketi, yukarıda da çeşitli kaynaklardan derlenen referans bilgilerin de işaret ettiği gibi; kendilerini kurumsal veya devlet destekli sanat ortamlarından ayrı tutan sanatçıları ifade etmekte.
Yukarıda da bahsi geçen noktalara vurgu yapılarak isimlendirilen ve amatör, profesyonel katılımcılarının arttığı, öncülüğünü 1992 den bu yana Antalya’da yaşayan AKM, ANFAŞ, ALTIN PORTAKAL gibi Antalya’nın imajına yönelik önemli etkinlikler ve kuruluşların grafik çalışmalarında yer almış, 2010 dan bu yana da serbest çalışmakta olan grafik tasarımcısı, ressam Sevda Kesim’in kurucusu olduğu “ Bağımsız Sanat Hareketi” ile ilgili keyifli sohbetimizi paylaşmak isterim.
Sevda Hanım, 5-15 Nisan 2023 tarihleri arasında gerçekleşen, harekete katılan sanatçıların ilk sergisi öncesinde 'Bağımsız Sanat Hareketi'nin ve bu hareket içindeki bağımsız idealist sanatçıların, felsefelerinin 'dünya için sanat' ve 'özgür sanat arayışı' olduğunu belirtmiştiniz.
Bu paylaşımınızdan hareketle; Antalya’daki bu yeni oluşumla ilgili hangi noktalar paralelinde hareket edilmektedir?
Evet belirttiğiniz gibi; bu kültür sanat hazinesi şehirde böyle bir bağımsız hareket etrafında bir araya geldiğimiz farklı ülkelerden (İran, Azerbaycan, Rusya, Ukrayna, Kazakistan ve Türkiye) sanatçılardan oluştuğu için uluslararası sanat çalışmaları da planlıyoruz ve yol haritamızda aşağıdaki maddelerde hemfikiriz.
- Bağımsız sanatçılar olarak; genellikle kendi imkanlarımızla veya küçük ölçekli mekanlarla işbirliği yaparak sanatsal etkinlikler düzenlemeyi planlıyoruz ve bu etkinliklerimizi sosyal medya, internet platformları, alternatif yayınlar gibi araçlarla geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyoruz.
- Bağımsız sanatçılar olarak sanatsal ifade özgürlüğüne ve yaratıcılığa önem vermekteyiz. İlk sergimizin manifestosunda da belirttiğimiz doğanın sonsuzluğu teması gibi; çeşitli toplumsal, kültürel veya estetik bir mesaj taşıma amacıyla sanatımızı ortaya koymayı amaçlıyoruz.
- Bağımsız sanatçılar olarak ayrıca; Antalya'nın yerel kültürüne, doğasına, tarihine ve insanlarına ilgi duyarak, sanatımızı bu unsurları da yansıtacak şekilde şekillendirebiliriz.
- Bağımsız sanatçılar olarak birbirimizle iletişim halinde, dayanışma ve işbirliği içinde çalışmayı amaçlarız, özetle Antalya da bağımsız sanat hareketi, bir topluluk ruhu taşımaktadır. Bu noktada yerel otoritenin de dikkatine sunacağımız önemli bir ekleme yapmak istiyorum.
Antalya Kaleiçi tüm dünyanın gözdesi, tarihi önemi büyük bir dokuyken sadece eğlence ve alışveriş sektörüne hizmet eden bir yer olarak görünüyor. Örneğin tarihi eserlerin önü açılmalı, derme çatma binalara çözüm bulunmalı ve Kaleiçi sokakları tıpkı mis kokan yasemin gibi sanat kokmalı. Sanat Kaleiçi'ne dokunmalı. O yüzden Bağımsız Sanat Hareketi gönüllü sanatçıları ve Kaleiçi sevdalıları olarak sanatı Kaleiçi sokaklarına, otel ve kafelerine taşımaya başladık.
İlk serginizle ilgili detaylar dersek… Bağımsız Sanat Hareketinin uluslar arası sergilerinden ilki olan grup sergimiz sonsuzluğun döngüsü aslında sanatsal bir eylem. Yok olmaya yüz tutan dünyaya sırtını çevirmiş insanlığa bir çığlık, , bir farkındalık sergisiydi. Sergiyi 8 farklı sanat alanında, 8 sanatçımızla gerçekleştirdik. Dünyanın başlangıcından, insan eliyle hızla gittiği yok oluşu farklı sanat dallarıyla izleyiciye sunduk. Tıbbın ve doğanın dili olan latinceyi bu sergide öne çıkardık. Tanıtımlarımızı Türkçe ve Latince olarak hazırladık. Afişimizde kullandığımız bilge kuzgun sergide yol arkadaşımızdı. Sergi açılışımızı tesadüfen bulunan Sümer noktalarının müziğe dönüşen güzelliği ile aslında aynı döngünün içinde dönüp durduğumuzun farkındalığıyla yaptık. Projeleri ben hazırlıyorum ve arkadaşlara sunuyorum. Sonrasında projede yer almak isteyen gönüllü sanatçılarla birlikte heyecanla konu üzerinde çalışıyoruz. Bu sergiye Türk, Ukrayna, Rus ve İran'lı sanatçılarımız eserleriyle katıldı. Sergi öncesi bir araya gelerek sürekli çalıştık. Çünkü amacımız sadece sergi açmak değil, insanların farkındalığını arttırmaktı. Küresel sorunların en kötüleri; iklim ve gıda krizleri kapımızda iken özellikle. Sonsuzluğun döngüsü dünya için çalışan gönüllü grubumuzun ilk sergisi olup başka başlıklar altında yoluna, sanat eylemlerine devam edecek.
Sergi afişinizde de yer alan o ifade dikkat çekici; “Düşsel Fikirler Topluluğu” nedir dersek? Biz çocukken hayal kurar ve kurduğumuz hayaller üzerine oyunlar oynardık. Aslında bana göre büyüdüğümüzde de birşey değişmiyor. Ben kendi resim ve grafik tasarım yolculuğumda da düşlerime izin veren bir sanatçı olduğumdan kolaylıkla farklı projeler hazırlayabiliyorum. Çünkü içimdeki çocuk hala benimle. Düşsel fikirler topluluğu, çılgın düşüncelere “ASLA” demeyen, farklı projelere imza atmaya devam eden ve edecek olan bir sanat grubu. Adı üzerine bağımsız. Dünya için çalışan, çevreci ve duyarlı bir grup. Mesela hazırladığım bir Sanat Köyü projem var. Ve bu masalsı köyün dünyaya gelmesi için çaba gösterdiğim bir yolculuk bu.
Uluslararası sergiler ve yine Kaleiçi’nde düzenlediğiniz çalıştaylar hakkında…Antalya gerçek anlamda bir sanat kenti olmalı. Ve biz bağımsız sanatçılar olarak bunun için çalışıyoruz. Çalıştaylarımızı özellikle Kaleiçi'nin yaşaması için Kaleiçi sokaklarında ve mekanlarında gerçekleştiriyoruz. Bize bu konuda ev sahipliği yapan tüm işletmelere teşekkürlerimizle. Patron Boutique Hotel, Berlin Hostel, Mehmet Arif Bey Hotel, Yağmur Kafe, Mirror Pub bu konuda özellikle her zaman yanımızda oldular. Berlin Hostel'de düzenlediğimiz iki çalıştaylarımıza da kentimizin kurucusu II. Attalos'un adını verdik. Yerli ve yabancı turistlerin, kentimizde yaşayanların oldukça dikkatini çeken “SOKAKTA SANAT” çalışmalarımızı genişleterek büyüteceğiz. Sergilerimizi ise yine uluslararası boyutta farklı Antalya'da, diğer kentlerimizde açmak ve gönüllü grubumuzla gerçekten sanat için sanat yapmaya devam ediyoruz
Gönüllü sanatçılar bağımsız sanat hareketine nasıl katılabilirler? Öncelikle sanatçıların eserlerinin özgün olması çok önemli. Ve sanat için çarpan bir kalbi olmalı. Dünyayı önemsemeli, duyarlı ve yaşadığı dünyanın farkında olmalı. Doğayı bütün olarak korumalı. Dünya için sanat felsefesiyle çıktığımız bu yolculukta özgür bir sanat ve çevreci ruhu olmalı.
Sonrası çok kolay bizimle iletişime geçmesi yeterli. Kişinin eser örneklerine ve sanat yolculuğuna bakıyoruz ve sonra bağımsız sanat hareketi sergi ve çalıştaylarında kendisine haber veriyoruz. Hatta sloganlarımızdan biri #sendekatıl
Şu anda bu harekette birlikte olduğumuz sanatçı arkadaşlarımın isimleri aşağıdaki gibi; yeni sanat dostlarımızla hareketimizin zenginleşeceğine inanıyorum.
Aygül Helvacı / Fotoğraf
Ayşe Topçu / Resim
Berna Başarır / Mozaik
Cihan Yerlikaya / Resim
Gonca Yazgan / Resim
Marharyta MYRONENKO / İllüstrasyon
Mariyam Yeziyeva / Tekstil
Mehmet BUDAK / Fotoğraf
Mina GOLZAR / Resim
Mine AYDOĞAN / Tekstil
Natavan Aliyeva / Resim
Nesrin Pamir / Resim
Nurten Ağaçbiçer / Mandala
Oksana MURAVEVA / Resim
Olga MANDRIK / Resim
Pourandokht Nikfar / Dekoratif Resim
Rana GOLZAR/ Fotoğraf
Reyhan OKAN / İpek Üzeri Kumaş Boyama
Sarina Savoji / Resim
Serpil Orul / Ebru – Seramik
Sevda KESİM / Resim – Dijital Art - Grafik
Shabnam MAJDABADI / Resim / Grafik
Shahla NAMDARI / Fotoğraf
(Sanatçı isimleri alfabetik sıradadır)
Sevda hanım, öncülüğünü yapmakta olduğunuz bu hareketi benimsemiş sizinle bu yola çıkmış tüm sanatçıları ve sizi içtenlikle kutluyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Sosyal medya bilgi Facebook Sevda Kesim / instagram kesim.sevda /Bağımsız Sanat Hareketi facebook ve instagram sayfası da mevcut…
e-posta adresi bagimsizsanathareketi@gmail.com