AZERBAYCAN BAKÜ GEZİMİZDEN NOTLAR-2-
Gezimizin 2. gününü Bakü’nün çevresini gezmek için ayırdık. İçeri Şehir bölgesinde yer alan acenteler tarafından elimize tutuşturulan broşürleri inceleyip, fiyat/performansı açısından değerlendirdikten sonra Kobustan gezisini kendi kendimize kapalı bir tur olarak yapmaya karar verdik. Acentanın bize tahsis ettiği araç ve rehberimizle birlikte Kobustan Milli Parkı’na, Kobustan Volkan Çamurlarına ve Ateşgah’a doğru yola çıktık.
İlk durağımız Kobustan’ın Çamur Volkanları oldu. Rehberimiz, dünya üzerinde 700 yakın çamur volkanının bulunduğunu, bunlardan en büyük ikisi de dahil olmak üzere yaklaşık yarısının Azerbaycan’da yer aldığını söyledi. Buraya ulaşmak için uzun bir süre toprak yoldan gittik. Sanki yıllardır insan gelmemiş gibi sakin ve çevresindeki tepelerle uyum içinde irili ufaklı çamur volkanı kraterlerini gördük. Rehberimiz, zaman zaman bu çamur kraterlerinin patlayarak çok yükseğe çamur fırlattıklarını belirtti.
Volkan çamurlarından sonraki durağımız Kobustan Milli Parkı’ydı.Bölge Azerice’de Qobustan Milli Tarixi-Bədii Qoruğu olarak geçmekte.Bakü ‘ye yaklaşık bir saat mesafede (60km) Milli Park Azerbaycan’ın en önemli ve en eski yerleşim alanı. Azerbaycanlı arkeolog İshaq Caferzade tarafından 1939 yılında bulunmuş.. İkinci Dünya Savaşı yıllarına denk gelen bu dönemde kazı çalışmaları ilerleme fırsatı bulamasa da, 1947 yılından sonra kesintisiz devam ederek, 6000 civarında petroglif (kaya üzeri tasvir) 20 civarında yaşam alanı ve 40 kurgandan oluşan buluntuyla sonuçlanan kazılar neticesinde 2007 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine dahil edilmiş. Kadın tasvirlerinin yoğun oluşu, bereketi ve devamlılığı yansıtmakla birlikte, binlerce yıl önce kadına verilen önemi yansıtarak adeta günümüze mesaj vermekte. Bunun yanı sıra ceylan, boğa, domuz, yılan, kertenkele gibi ve bölgede zamanında yaşamış hala da yaşamakta olan hayvanların yoğun tasviri göze çarpmakta. Çok güzel görülmeye değer bir yerleşim yeri.
Bugünkü gezimizin bir sonraki durağı ise, Azerbaycan Ateşgah Müzesi oldu. Azerbaycan Ateşgah Müzesi; Dünya üzerinde bulunan 3 Mecusi tapınağından birisi. Ateşgah kelimesinin anlamı ateş mabedi, ebediyen sönmeyecek bir ateş olarak adlandırılan ve inanılmakta olan bir mabet. Şehir merkezine 30 km uzaklıkta yer almakta. Mimari özellikleri bakımından bizdeki medrese ve han yapılarına benzemekte..Ateşgah, mabedinin tam ortasında sürekli yanmakta olan bir ateş var. Ateşgah’ta yanan ateşin kenarlarında küçük odacıklar bulunmakta Zerdüştler tarafından bu odalar çilehane olarak kullanılmış, Rehberimizin anlatımına göre..Ateşgah’a geçmişte Zerdüştler hac için gelerek, küçük odalarda konaklayıp, ibadet ederlermiş. Şimdilerde Ateşgah’ a ait odalar müze haline getirilmiş.
Gezimizin 2. günün sonunu Azerbaycan'nın gece turuyla noktaladık. Bu turumuzda da şehrin modern görünümünün simgesi olan Alev kulelerini, Bibiheybet Camisini, Şehitler Hiyabanını görmüş olduk.
Bibiheybet Camii'nden görünüşler
Alev Kuleleri ve Şehitler Hiyabanı