Gönüllü Yazar/Paylaşımcı - Leyla İrten


Değerli Kültür-Sanat Dostları, Serda Büyükkoyuncu ve Saffet Emre Tonguç; Modern Çağın Gezginleri, 2 değerli “Kültür Hazinesi” kişilik... Tanımaktan büyük mutluluk duydum… Zengin birikimlerini, bir kaç soruyla, olabildiğince, sizlerle de paylaşmak istedim…tabii ki kültür-sanat şehri Antalya da konulardan biri oldu mini sohbetimizde

*Merak, anlamaya çalışmak, farkında olup, farklılıkların peşinden koşma dürtüsü, bununla yetinmeyip sınırları aşıp, bilgilerin tümünü ortaya saçıp, onların bir uçlarından tutup nadide bir bilgi yumağı haline getirmek zor iş. Daha da zoru, bu bilgi yumağını kibirlenmeden, kendine saklamadan herkesle paylaşmak istemek... Kendi çağınızda, yaşadığınız döneme, bu dünyaya nasıl büyük bir kültür hizmetinde bulunuyorsunuz farkında mısınız Sayın Serda Büyükkoyuncu ve Sayın Saffet Emre Tonguç?

Bu şekilde ifade etmeniz bizi çok mutlu etti. Öncelikle teşekkür ederiz. İkimiz de hayatımız boyunca öğrenmekten sıkılmayan insanlarız. Yaptığımız işler gereği güncel bilgiye ulaşmamız gerekiyor ama bu zorunluluktan öte bizim için bir keyif ve motivasyon kaynağı. Ama bilgi paylaşılmayınca esas değerine ulaşamıyor. Bu sebeple bildiklerimizi paylaşmak ve insanlarla etkileşim halinde olmak bizi çok mutlu ediyor. Amacımızın doğru algılanması ise doğru bir yolda olduğumuza inancımızı arttırıyor. Bu çerçevede eğer bir faydamız dokunuyorsa ne mutlu bize!

 

Piri Türkiye’nin ilk online sesli yürüyüş uygulaması oldu ve 500.000 den fazla insan indirdi ve aynı zamanda 2 milyon liralık da melek yatırımcı desteği aldı kadar başarılı bir proje oldu ki 500.000 den fazla insan indirdi ve aynı zamanda 2 milyon liralık da melek yatırımcı desteği aldı.

 

*Siz modern çağın gezginlerisiniz... Büyük olasılıkla önce hayal ediyorsunuz sonra şanslısınız,  gerçekleştiriyorsunuz ve hayalinizdekilerle gördüklerinizi birleştirip muhteşem bir deneyim filtresinden geçirip, kendi üslubunuzla izleyenlerinize aktarıyorsunuz. Nasıl bir araya geldiniz? Bestmanproductions nasıl hayata geçti?                                                                                                                              

Saffet Emre Tonguç: Serda ile eski arkadaşız ama profesyonel olarak yollarımız Piri projesiyle kesişti.

 

Yaptığım 41 farklı turu elektronik ortama taşımamızla Piri Türkiye’nin ilk online sesli yürüyüş uygulaması oldu. İlk aşamada İstanbul rehberini düzenledik. Daha sonra bana yurtdışı için teklif geldi ama bunu tek başına yapmam mümkün değildi. Çünkü çok ciddi araştırma gerektiriyordu ve benim tempomla bu işe yetişebilmem neredeyse imkansızdı. İstanbul’da her binayı tek tek anlatabilirim size ama söz konusu Londra veya Paris olunca işler değişiyor. 34 yıllık profesyonel rehberlik hayatımda bu şehirlere defalarca turlar düzenledim. Ama adım adım bütün binaları anlatmam hepsinin tarihlerini çalışmam çok zordu. Bana bu proje teklif edildiğinde Serda ile konuştum. Reddedeceğimi, kabul etmeyeceğimi söyledim.

Serda Büyükkoyuncu: Sonrasını da ben anlatayım. Teklifi muhakkak kabul etmesi gerektiğini, kariyerinde çok önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledim. Ben onu ikna ettiğimi düşünürken meğer o beni kandırmış. Hummalı bir çalışma ile Piri uygulamasının yurtdışı şehirlerinin metinlerini beraber yazdık. Bu sayede bugün Saffet’in sesiyle Barcelona, Roma, Londra, Amsterdam, Paris gibi büyük şehirleri hem adım adım gezebiliyor hem de rotanız üzerindeki mola ve alışveriş önerilerine de ulaşabiliyorsunuz. Piri o kadar başarılı bir proje oldu ki 500.000 den fazla insan indirdi ve aynı zamanda 2 milyon liralık da melek yatırımcı desteği aldı. Birlikte yaptığımız ilk proje olduğu için hala en gurur duyduğumuz projelerden bir tanesi.

*Yaptığınız bu müthiş kültür hizmetinin sosyal sorumluluk yönünü düşünecek olursak?                                          

Serda Büyükkoyuncu: Biz paylaşmak diyoruz, siz sosyal sorumluluk olarak görüyorsanız ne büyük bir mutluluk bizim için. Amacımız bildiklerimizi daha geniş kitlelere anlatmak, ulaşabildiğimiz herkesle paylaşmak. Çok sayıda sosyal sorumluluk projesi de yapıyoruz. Sosyal medya hesaplarımızdan da elimizden geldiğince sosyal sorumluluk projelerini takipçilerimizle paylaşıyoruz. Yeter ki mesajlar ve yardımlar ihtiyacı olan insanlara ulaşsın. Bunun dışında yardım amaçlı verdiğimiz çok sayıda ücretsiz seminerlerimiz de oluyor. Yıllarca özellikle üniversite ve liselerde düzenlenen panellere, gençlerle deneyimlerimizi paylaşabilmek için katıldık.

Saffet Emre Tonguç: Mesela 2020 senesinde “SET İyi Markalar Yerel Üreticiler” etiketi altında Türkiye’nin her yerinden temiz tarım yapan ya da el yapımı ürünler üreten, genellikle kadınlara ait olan markaları tanıtmaya başladık ve çok güzel geri dönüşler aldık. Zaman zaman öğrencilere ve girişimcilere destek içeriklerine yer veriyoruz. Yıl boyu her yaştan okura hem kendi kitaplarımdan hem de başka yazarların kitaplarından hediyeler gönderiyoruz. Serda’nın da dediği gibi biz arada elçi olarak mesajı iletiyoruz. Amacımız sosyal medyanın gücüyle insanlar arasında sosyal bir ağ kurabilmek.

*Ölümsüz değiliz... Biriktirdiğiniz bunca bilgiyi, kaleme aldığınız kitapları, paylaştığınız yayınları geleceğe, örneğin 200 yıl sonrasına nasıl aktarmayı planlıyorsunuz (bir mini seyahat müzesi? belki bir "gezgin" vakfı? ) (Sayın Büyükkoyuncu, Sayın Tonguç, bireysel ve birlikte)

Saffet Emre Tonguç: Instagram sayfalarımız (@saffetemretonguc, @serdabuyukkoyuncu) ve Youtube kanallarımız üzerinden düzenli olarak içerik üretmeye ve takipçilerimizle etkileşimde kalmaya özen gösteriyoruz çünkü yeni düzende sahne bu. Ayrıca web sayfalarımız www.saffetemretonguc.com ve www.serdabuyukkoyuncu.com da çok detaylı bir şekilde bütün bu paylaşımlarımıza ulaşabiliyorsunuz. Dijital dünya gelecekte günümüzde olduğundan daha etkin hale gelecek. Pandemi süreci bunun bir canlandırması gibi oldu hepimiz için. Kitap yazmak bir klasiktir ama bu kitabın raflarda kalmaması ve yaşaması için dijital dünyada etkin olması artık bir zorunluluk gibi. Bu sebeple Butik Oteller kitabımın sonraki baskılarında bir uygulama daha ekledik; okuyucu sayfaların arasında gezinirken aynı zamanda QR kod uygulaması ile otellerin görüntülerine de ulaşabilecek. Benim bugüne kadar yazdığım 22 tane kitabım var. Sürprizi yine ben bozayım; Serda’nın ilk kitabı da bu sene çıkacak.

“Aslında bir “gezgin vakfı kurabiliriz” çünkü ikimiz de iflah olmaz gezginleriz….

Serda Büyükkoyuncu: Aslında bir gezgin vakfı kurabiliriz çünkü ikimiz de iflah olmaz gezginleriz. Çok küçük yaşlardan beri dünyayı dolaşıyoruz. Saffet 134 ülkeye gitti, ben 100’den fazla ülkeyi ziyaret ettim.

 

Tekrar tekrar gittiğimiz bir yerde yeni bir detay keşfetmeyi de ilk kez gideceğimiz bir yerin heyecanını içimizde hissetmeyi de çok seviyoruz. Artık seyahat etmek geçmişe göre çok daha kolay. Zor olansa o seyahatlerde farklı pencereler açabilmek. Herkesin aynı yerleri aynı önerileri sunduğu bir evrende, gezmenin de insanı geliştiren bir tarafı kalmaz. Bizim için amaç sadece gezmek değil, hikayelerine kafa yormak, görünenin ardındaki görünmeyene bakmaya çalışmak ve bunu teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanarak olabildiğince çok insana ulaştırmak. Bütün bunları bir çatı altında toplayabileceğimiz bir proje neden olmasın…

*Uluslararasında bireysel ya da birlikte işbirlikleriniz var mı?                                                                                               

Saffet Emre Tonguç: Bence en önemli uluslararası misyonum bir kültür elçisi gibi ülkemizi dünyaya tanıtmak. Bugüne kadar 100’den fazla isme hem İstanbul’u hem de Türkiye’nin farklı rotalarını gezdirdim. Bu isimler arasında Aralarında; ABD’li talk show sunucusu ve yüzyılın en etkili kadınlarından sayılan Oprah Winfrey, TV Programcısı-Yazar Martha Stewart, ünlü oyuncular Robert Redford, Matthew McConaughey, Billy Crystal, Kevin Spacey, Micheal Douglas, Catherine Zeta-Jones, Penn Badgley, ABD’nin ilk kadın Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, ABD’nin Eski Genelkurmay Başkanı ve Dışişleri Bakanı Colin Powell, Google CEO’su Eric Schmidt, General Electric CEO’su John Flannery, Nike CEO’su Mark Parker, Boeing International Başkanı Michael Arthur, modacılar Calvin Klein, Diana Von Fürstenberg, Michael Kors, Eli Tahari ve Alberta Ferretti gibi kişilerin yer aldığı 100’ den fazla dünyaca ünlü ve etkili isme rehberlik yaptım.

Bunun dışında ikimiz de Hilton grubunun marka yüzüyüz. Bir dönem Lexus’un marka elçisiydim. Şu anda ise Karaca ve Penelope’nin marka yüzüyüm. Longines, Tiffany&Co ve Hermès gibi firmalarında da marka dostuyum.

“Serda Büyükkoyuncu: Çocukluktan itibaren ülke sevgisi ve onu tanıma isteği mutlaka aşılanmalı. “Kültür gezgini olma dersi” deyince içimden “neden olmasın” geçti. İleride belki böyle bir projeyi Saffet ile birlikte hayata geçebiliriz. Hatta keşke üniversitelerde her bölüme açık bir ders olsa ne kadar güzel olur. 

“Serda Büyükkoyuncu: Çocukluktan itibaren ülke sevgisi ve onu tanıma isteği mutlaka aşılanmalı. “Kültür gezgini olma dersi” deyince içimden “neden olmasın” geçti. İleride belki böyle bir projeyi Saffet ile birlikte hayata geçebiliriz. Hatta keşke üniversitelerde her bölüme açık bir ders olsa ne kadar güzel olur. 

 

 

*Ülkemizde sizin birikiminizden faydalanmak isteyen gençlere nasıl ulaşıyorsunuz? Bir "kültür gezgini olma" dersi hayata geçer mi? (Sayın Büyükkoyuncu, Sayın Tonguç, bireysel ve birlikte )

 

 

Serda Büyükkoyuncu: Ben profesyonel geçmişimden dolayı eğitim konularında oldukça hassasım. Evet, herkese ulaşmak çok değerli bizim için ama geleceğimiz olan gençlerin bilinçli yetişmesi, kültürünü, tarihini, coğrafyasını keyifle öğrenmesi çok mühim. Çocukluktan itibaren ülke sevgisi ve onu tanıma isteği mutlaka aşılanmalı. Kültür gezgini olma dersi deyince içimden “neden olmasın” geçti. İleride belki böyle bir projeyi Saffet ile birlikte hayata geçebiliriz. Hatta keşke üniversitelerde her bölüme açık bir ders olsa ne kadar güzel olur.

Saffet Emre Tonguç: Gençlere ulaşmak gerçekten çok önemli çünkü maalesef günümüz gençleri bu toprakların sakladığı cevherlerin farkında değil pek. Bu sebeple gençler için birçok etkinlik yaptık. Çok sayıda öğrenciye üniversite ve liselerde verdiğimiz seminerlerle ulaştık. Hatta şöyle bir uygulamamız da oldu. Geçmişte düzenlediğimiz Boğaz turlarımıza, gençler için ayrı bir kontenjan açtık. Katılım için tek bir şartımız vardı; geleceği turun ona ne gibi bir katkı sağlayacağını bize bir elektronik posta ile yollaması. Amacımız gerçekten bir şeyler öğrenmek isteyen, emek sarf eden gençlere ulaşmaktı. Bu vesile ile turumuza katılan gençler geleceğe dair umudumuzu yeşertti.

 

“Saffet Emre Tonguç: Pandemi süresince 4’ü İngilizce 1’i Almanca 6’sı Türkçe olmak üzere 11 kitap hazırladım”

*2020 ile doğru bildiğimiz her şeyi gözden geçiriyoruz... COVID aşısını seyirci önünde yaptıran bazı devlet büyükleri  "mümkünse seyahat etmeyin" önerisinde bulundu... Seyahat, eğlence, yiyecek içecek sektörleri neredeyse felç geçirmekte... Sizin bu, her olgunun sanala taşındığı dönemde gezginlere önerileriniz ne olur? Sizin planlarınız nedir?(Sayın Büyükkoyuncu, Sayın Tonguç?)

 

Saffet Emre Tonguç: Pandemi hepimizin hayatını çok olumsuz etkiledi. Gerçekten turizmciler için çok zor bir dönem. Biz de bu dönemde turlarımızı sanala taşıdık. Çok sayıda webinarlar yaptık, zoom ve teams üzerinden seminerlerle insanlara kimi zaman İstanbul’u, kimi zaman Türkiye’yi anlattım. Bazen dünyanın farklı köşelerine sanal bir yolculuk yaptık. Serda da bu süreçte 65 farklı seminer yaptı. Kurumların ilgi alanlarıyla ilgili özel konularda seminerler düzenlediği gibi dinler tarihi, mitoloji, müzik tarihi ve gizli cemiyetler hakkında bilgilerini paylaştığı seminerler de hazırladı. Boş durmayı sevmeyen bir tipim, evden de olsa üretmeliyim dedim ve pandemi süresince 4’ü İngilizce 1’i Almanca 6’sı Türkçe olmak üzere 11 kitap hazırladım.

Benim gezginlere önerim; bu süreci fırsat bilip yurtiçini keşfetmeleri çünkü Türkiye dünyanın en güzel ülkelerinden biri. Dünyayı gezmek, farklı coğrafyaları ve kültürleri tanımak çok önemli. Sağladığı vizyon ve kültür tartışılmaz. Ama bunu bir yapboz kabul edersek, o yapbozun kalbine kendi ülkemizi koymak gerek çünkü kendi topraklarımızı, kültürümüzü, bizi besleyen kökleri ve kültür harmanını keşfetmeden dünyayı keşfetmeye çalışmak bana biraz anlamsız geliyor. Çünkü aslında dünya tarihini anlamak için de Türkiye’yi keşfetmek zorundasınız. Sadece tarih değil coğrafya açısından öyle özel bir ülkede yaşıyoruz ki…. Bu amaçla Butik Oteller Türkiye kitabını da çıkarttık. En başında dediğimiz gibi “bilgi paylaştıkça güzeldir” ilkesiyle @butikotellerturkiye instagram hesabını açtık. 3 ayda 100.000 den fazla takipçiye ulaşan sayfada bütün otelleri ve güncel bilgilerini, kitabı alamayanlar için de paylaşıyoruz.

Serda Büyükkoyuncu: Biz neredeyse 1 sene sonra ilk yurtdışı seyahatimizi yapabildik (Ocak 2021 ayı içinde)  ve Avusturya’daki bir sağlık merkezine gittik. Instagram hesaplarımızda yolculuğumuz hakkında bütün bilgileri de paylaştık. Bu süreçte butik tatile rağbet arttı. Yeni normal butik otelleri daha tercih edilir hale getirdi çünkü ne kadar az insan, o kadar güven duygusu veriyor. Ama büyük oteller de kapasitelerini yarı yarıya indirerek önemli bir adım attı. Ayrıca büyük oteller de avantajlı çünkü yayıldıkları alan geniş, ortak alanlar fazla ve dolayısıyla sosyal mesafeyi korumaya elverişli. En güzel ve beni mutlu eden yeniliklerden biri olarak açık büfeler sona erdi. Ya sofranıza geliyor ya da büfeye yaklaşamıyorsunuz, eldivenli ve maskeli bir görevli size istediğiniz yiyecekleri büfeden servis ediyor. Müthiş bir israf ve kirlilik vardı açık büfelerde; o yüzden bu değişimden mutluyum.

Benim önerim; seyahate çıkacaklar öncelikle kendilerini hangi tatil biçimi mutlu edecek bunu net şekilde belirlesinler. Çünkü kafa karışıklığı beklentilerin de karışmasına ve mutsuzluğa neden oluyor. Doğa mı arıyorlar, konfor mu, gece hayatı mı, tasarım mekanlar mı, yeme-içmede çeşitlilik mi? Bu beklentiye göre otel seçsinler. Mutlaka web sitelerini incelesinler, sosyal medya hesaplarını incelesinler ve internetteki okur yorumlarına baksınlar. Bu dönemde, en önemlisi COVID19 bilgilendirmelerini incelesinler. Çantalarından dezenfektan, kolonya ve maskeyi eksik etmesinler.

 

Antalya; dünyanın en güzel şehirlerinden bir tanesi. Genelde bilinen yönü muhteşem sahilleri ve deniz turizmi ama bu şehir kültürü, doğası ve tarihiyle de büyüleyici.

Antalya tabii ki bir kültür sanat durağı olabilir.  Ama bunun yolu “her şey dahil”sisteme …

*Antalya, bilindiği üzere deniz-güneş turizmi potansiyeli yanında çok önemli bir kültür sanat şehri... Uluslararası platformda sözü geçen, Paris, Barcelona, Londra, Prag gibi bir kültür sanat durağı olabilmesi için sizin görüşleriniz nedir? 

 

Saffet Emre Tonguç: Antalya dünyanın en güzel şehirlerinden bir tanesi. Genelde bilinen yönü muhteşem sahilleri ve deniz turizmi ama bu şehir kültürü, doğası ve tarihiyle de büyüleyici. Likya Uygarlığı’nın en güzel antik kentleri burada. Termessos, Olimpos, Phaselis, Aspendos, Perge, Side bunlardan sadece birkaçı. Ben daha önce Ayrıcalıklı Rotalar TV programımda ve YouTube kanalım için çektiğimiz Antalya bölümünde şöyle bir kıyaslama yapmıştım çok şaşırtıcı gelmişti insanlara. Peru’daki Machu Picchu’yu görmeye akın akın insan gider. Bizim ülkemizde bile Machu Picchu’ya çıkma hayaliyle yaşayan öyle çok insan var ki… Ama hem ülkemizden hem dünyadan Antalya’daki Termessos antik kentini bilen kaç kişi var diye sorsam? Ya da buraya gitmeyi idealize eden, mutlaka görmeliyim diyen kaç kişi var? Machu Picchu kentini günümüzden yaklaşık 500 yıl kadar önce 2430 metreye inşa etmişler. Termessos’u 5 bin yıl önce kurmuşlar ve tarihe Büyük İskender’in fethedemediği kent olarak geçmiş. Ben her ikisini gördüm ve içtenlikle söyleyebilirim ki Termessos’u çok daha etkileyici buldum.

 

Keşkeler ve pişmanlıklar insanı değilim….

Antalya tabii ki bir kültür sanat durağı olabilir. Ama bunun yolu “her şey dahil” sisteme son vermekten geçiyor. Akdeniz çanağındaki en güzel ve en yeni otellere sahibiz ama maalesef o kadar ucuza satıyoruz ki. Bugün Amalfi Sahili’ne gittiğinizde, sezonda 3 yıldızlı bir otele bile gecelik 400 Euro para öderken bizde en lüks otellerde geceliği 30-40 Euroya kalabiliyor insanlar. Hem de her şey dahil. Oysa San Sebastian’a gidiyorsunuz, sadece oradaki gurme restoranlarda bir tadım menüsü ortalama 200-250 Euro. Ucuz turist maalesef para da kazandırmıyor. Kültür için de gelmiyor. O sebeple öncelikle bu sistemin değişmesi ve turist kalitesinin yükselmesi gerekiyor diye düşünüyorum.

 

 

her şerden bir hayır çıkarılması gerektiğine inanıyorum.”

*Umutsuzluklar ve dileklerin, deyim yerindeyse uçuştuğu bu insanlığın "şaşkın" döneminde bazen bir söz, bir dilek; cesaret verici bir güce sahip oluyor ve sihirli bir anahtar oluveriyor beklenti içindeki herkese... Sayın Tonguç ve Sayın Büyükkoyuncu böylesi birer özel mesajınızı paylaşabilir misiniz? 

 

Saffet Emre Tonguç: Ben öncelikle çok çalışmaya inanırım. Keşkeler ve pişmanlıklar insanı değilim. Eğer bir şeyin öyle olmaması gerektiğini düşünüyorsam uzatmadan çaresine bakarım. Hayatta değiştiremeyeceğim şeyler için kendimi üzmemeyi ve akışla gitmeyi öğrendim. Bu sebeple benim tavsiyem elinizden geleni yapın ama gerisini akışına bırakın… göreceksiniz hayat sizi hep doğru yere götürecek.

Serda Büyükkoyuncu: Ben aslına bakarsanız her şerden bir hayır çıkarılması gerektiğine inanıyorum ki bu konuda öyle oldu... Hem dünyaya hem dünya üzerinde yaşayan tüm canlılara bir soluklanma şansı tanıdı. Hepimiz dinlendik durduk ve arkamıza döndük, baktık. Bunu büyük bir felaket olarak değil kendimize gelme, silkelenme ve geleceğimizi daha anlamlandırma olarak görüyorum...

 

Değerli konuklar, hep ileriye bakmak, görülmeyeni göstermeye çalışmak; liderlerin özellikleri, sizin gibi lider kişiliklerin topluma kattığı ve katacaklarının heyecanını bu sohbetle yaşattığınız için çok teşekkür ediyorum. Takipteyiz…

Kendileri ile ilgili daha fazla bilgiye, kitaplarına, yayınlarına erişmek için iletişim bilgileri yazı içinde yer aldığı gibi aşağıda da eklenmiştir:

@saffetemretonguc@serdabuyukkoyuncu@butikotellerturkiye@ayricaliklirotalar@bestmenproduction,

 www.saffetemretonguc.com , www.serdabuyukkoyuncu.com,

https://www.youtube.com/user/saffetemretonguchttps://www.youtube.com/user/serdabuy

Sevgilerimle

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

Yorum Yaz


En fazla 500 karakter. 500 karakter kaldı.