Gönüllü Yazar/Paylaşımcı - Leyla İrten


Değişik ve modern bir sanat galerisi nasıl olmalı? Bu sorunun tek bir cevabı yok, çünkü sanat galerileri sanatçıların, koleksiyoncuların, izleyicilerin ve mekânın ihtiyaçlarına göre farklı şekillerde tasarlanabilir.

Daha önce Antalya’nın değerli sanat galerileri söyleşilerimizde de bahsi geçtiği gibi, sanat eserlerinin sergileneceği alanların özelliklerinin aslında sanat eserinin türüne göre de değişiklik gösterebileceğini biliyoruz…Tabii ki olanaklar dahilinde mekanlar yaratılsa da aslında, bir galeri açmak için yola çıkan bir sanat insanı, salonun, salonun bulunduğu binanın mimarisini bile dikkate almalıdır desek abartmış olmayız aslında, yani prensipte olması gereken böyle diye genel kanıyı bir tarafta tutalım bazı genel geçer kurallara göz atmakta da fayda var;

Eserlere göre… örneğin, çağdaş sanat eserleri genellikle daha geniş, açık ve esnek mekânlarda sergilenirken, klasik sanat eserleri daha küçük, kapalı ve sabit mekânlarda sergilenebilir görüşünü aklımızda tutarak sanat galerisinin sanatçılarla iş birliği yapması, onlara destek vermesi, onların fikirlerine saygı duyması ve onlara özgürlük vermesi anlamına gelmez mi sorusunu sorabiliriz.

 

Koleksiyoncularla ilişkiler konusunda… Diğer yandan tabii ki, daha önce de değindiğimiz gibi; sanat galerisi, koleksiyoncuların sanat eserlerini satın almasına ve değerlendirmesine yardımcı olmalıdır. Bu, sanat galerisinin koleksiyoncularla iyi ilişkiler kurması, onlara güven vermesi, onlara kaliteli ve orijinal sanat eserleri sunması ve onlara uygun fiyatlar teklif etmesi gerektiği anlamına gelir. Dolayısı ile; sanat galerisi, koleksiyoncuların sanat eserlerini görmeleri, incelemeleri ve seçmeleri için de alında uygun bir ortam yaratırken,

 

İzleyici tarafında da galeri, ziyaretçilerinin sanat eserlerini anlamasına ve keyif almasına katkıda bulunmalıdır. Bu, sanat galerisinin izleyicileri sanat eserlerine yaklaştırması, onlara bilgi vermesi, onlara rehberlik etmesi ve onlara ilham vermesi demektir aslında. Sanat galerisi, izleyicilerin sanat eserlerini görmeleri, duymaları, dokunmaları ve etkileşim kurmaları için fırsatlar sunarsa ideal galeri olarak tanımlanabilir değil mi?

Tüm bu genel giriş tanımlarını aklımızda tutarak, sanat galerisi tasarımı, sanatın kendisi gibi, sürekli değişen ve gelişen bir alan olduğu için, sanat galerisi sahibi sanat dünyasındaki yenilikleri, trendleri ve ihtiyaçları takip ederek, sanat galerilerini buna göre şekillendirmesi gerekliliği çok net.

Yukarıdaki tüm tanım, açıklama ve paylaşımlar paralelinde Antalya’da bir de Den Art Galeri gerçeği var. Kendine has duruşu, yorumu ve seçkileri ile izlenmesi son derece rahat, ferah alanı ile az önce bahsettiğimiz, eserleri rahatça izlemenin mümkün olduğu ortamı üzerine sahibi Gülden Bostancı ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Gülden Hanım, Den Art galeriyi hayata geçirirken itici gücünüz ne idi? Avustralya’dan geldiğimde (Gülden Bostancı sanat tarihi üzerine lisans ve lisansüstü eğitimini de Avustralya’da tamamladı) Türkiye’de bilgi birikimim ve deneyimlerimi aktarabileceğim ortamın/kurumların arayışında oldum. Önce Ankara’da sonra eşimin işi dolayısı ile Antalya’da yerleştik. Ortamın dinamikleri paralelinde, kendi anlayışım çerçevesinde sanat adına; hayata geçirmek istediklerimle kendi galerimi açmaya karar verdim. Daha açık olmak gerekirse; Den Art aslında benim “işşiz” kalmam sonucunda hayata geçti.

 

Den Art’ta gerçekleşen sergilerle ilgili kriterleriniz nelerdir? İlk kriterim olarak önceliğimin Den Art’ta öncelik Antalyalı sanatçılarda olması, özellikle gençler ve/veya keşfedilmemiş sanatçılarda. İkincisi; güncel sergiler olmasına dikkat gösteriyorum. Bir başka ifade ile günümüzü yansıtan sergilere yer veriyorum. Bir galeride deyim yerindeyse bir sanatçı yelpazesinden bahsedebilirim. Farklı güncel konulardan farklı sanatçılar olması tercihim diyebilirim. Portre olabilir peyzaj olabilir, soyut, figüratif olabilir. Bu yelpazeden mümkün olduğunca galerinin bir seçkisi olmasına dikkat ediyorum. Den Art 2 yılı aşkın süredir var, bunu yavaş yavaş oturttuğuma inanıyorum. Çok araştırıyorum. Sanatçıların eserlerini inceliyorum. Sergisini açacağım sanatçının “tam zamanlı”, yeni tüm hayatını sanatına adamış olması en önemli kriterim. Galerinin uzun soluklu anlaşmalarını, sanatının tanıtımı için yapılan planlamaları, koleksiyonerlere ulaşmasını sağlamak için yapılan çalışmaları dikkate alırsak, sanatçının istikrarının ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılır. Sanatçının ele aldığı konu da önemli, bu eserleri ile mesajını vermeyi amaçladığı bir sosyal, toplumsal konu olabilir, ya da sanatını icra ettiği disiplinde, bir ilki (materyal, teknik vs.gibi)  denemektedir örneğin.

 

İleriye dönük projeleriniz nelerdir?

Contemporary Istanbul’da yer aldım, tekrarlamayı planlıyorum. Güncel sanatla alakalı  istikrarlı galerileri tercih ettikleri için orada olmayı önemsiyorum. Önümdeki önemli hedef Den Art’ı yurtdışı fuarlara taşımak. Contemporary Istanbul’da da Antalya’lı sanatçılarımız öncelikli olmakta. Antalyadan yeni çıkmış sanatçıları onları Türkiye’deki  sanat ortamlarına tanıtmak, yaşadığım şehre hizmet etmenin bir başka yolu diye düşünüyorum. Bu konuda bazı atılımlarım hayata geçmek üzere.

İşbirliğinde olduğunuz yurtiçi ve yurtdışı galeriler var mı? Yurtiçinde takip ettiğim, çalışmalarını izlediğim galeriler var, yurtdışı için de bahsettiğim gibi, planlarım mevcut.

Antalya’da sanat ortamı ile ilgili görüşlerinizi paylaşır mısınız? Yerel yönetim ve amatör ve profesyonel sanatçılara tek ya da ayrı ayrı mesajınız olabilir, iletebilirseniz sevinirim.

Belediyelerin kendi bünyelerinde planladıkları sanat faaliyetlerini değerli buluyorum; ancak birbiri ile koordinasyon içinde olması da gerekir kanısındayım. Kaleiçi Oldtown festivali önemli bir organizasyon. Bu yıl ilki gerçekleşen Kültür ve Turizm Bakanlığının Kültür Yolu Festivali güzel bir etkinlik oldu ama çok kısa süre içinde duyuruldu. Yine de güncel sanatla ilgili, içinde benim de çalıştığım sanatçıların da yer aldığı çok değerli sergiler oldu. Neyse ki gelecek yılla ilgili yeni plan şimdide duyuruldu. Detaylar net olur, plana uyulursa çok keyifli olacağını düşünüyorum. Hepsi bir yana, yaşadığımız kente ait bir sanatsal etkinlikler master planı olmalı kanısındayım. Daha dar çerçevede de yerel yönetimlerin sanata ayırdıkları bütçeleri içinde resim/heykel için de pay olması gerektiğini düşünüyorum. Bir belediyenin oluşturacağı resim/heykel koleksiyonu olduğunu düşünsenize, o koleksiyonun profesyonel ve uluslararası standartta sergileneceği alan da arkasından gelecektir. Bu tarz bir yaklaşım, sanatçıyı da galeri sahibini de motive edecektir, tüm tarafların kendisini değerli hissetmeleri daha kaliteli işleri de getirecektir şüphesiz.

Bu değerli sohbet için çok teşekkürler, Antalya’da sanat alanı için önemli bir değer oluşturan, farklı duruşu ve konumlanması ile Den Art’a ve değerli yöneticilerine başarılar diliyorum.

Den Art’ta 1 Aralık 2023’t açılışı gerçekleşen Baran Kurtoğlu’ndan “Harika Bir Gün Bekleme” adlı seçkisi 6.1.23 tarihine kadar ziyaret edilebilir.  

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

Yorum Yaz


En fazla 500 karakter. 500 karakter kaldı.