Gönüllü Yazar/Paylaşımcı - Leyla İrten


Doğa Ana (ve sürprizli ipek böceği!) - "Ana"fikir-"Ana"dolu-"Ana"kara-"Ana"vatan-"Ana"dil…Anneler Günü Kutlu olsun!
Doğa ana deriz, ana fikir deriz…Ana; "ilk"i , hep bir bitmek bilmeyen üretkenliği, hep “sürekli” bir kaynağ ifade eder.

10 Mayıs 2020,  anneler günü hemen önümüzde olduğuna göre; konumuz  annedir, doğurandır, doyurandır…sadece hayat veren, yiyecek sağlayan anlamında değil, ruhumuzu besleyen anlamında…
Her anne, her ana fikir ve tabii ki doğa ana bir başlangıçtır; kaynaktır, ilham verendir. Baba ne kadar koruyan hissini uyandırıyorsa anne o kadar “hayatın filizlenmesini”, yeniden doğuşu, tekrar tekrar ayağa kalkmayı, yoktan var etmeyi hatırlatmaz mı?

Hepimizin anneler günü kutlu olsun…anne olanın da, anne olmayanın da, annesi hayatta olanın veya çoktan kaybetmiş olanın da, annelerin kendilerinin de…Kutlamakla kalmayıp, tekrar tekrar düşünmeyi öneriyorum.

Anne olmak ya da anneliği anlamak için mutlaka çocuk doğurmak mı gerekir? O sıfatı, ortak iyi yönünde fikrini ortaya koyan, onu besleyen, geliştiren, topluma mal etmeyi görev bilen kişi hak eder. Bu ister yazar olur, ister çizer olur, ister ressam olur, ister bilim insanı olur ister kadın olur ister erkek olur.. .Annelik sıfatı gerçekten kutsaldır, bir olguya can vermektir, dönüştürmektir… Doğurmak da sadece bedenen gerçekleşen işlem değil aslında…detaylandırmak gerekirse;
Kadın, çocuğunu kucağına ilk aldığında dünyayı bir farklı görmeye başlar ya;  ortak fayda adına ortaya bir eser koyan kişi de öyle hissetmez mi? Bir çocuk yetiştirmenin, bir fikri/eseri ortaya koyup onu topluma mal etmekten ne farkı var?                                                 

Topluma hayırlı bir evlat ile topluma hayırlı bir fikir hediye etmek ne kadar kutsaldır… yeni akımlar, yeni fikirler doğuranların hepsi; kadın olsun , erkek olsun “anne” dir.

Bu özel günde özel bir kişiyi tanıştırmak istiyorum…Naz Can,  ipek kozaları-sanat kesişiminde çok farklı bir fikrin “anne”si. Geri dönüşümü öyle bir resmediyor ki…doğa ananın mucizesine bu kadar sanatsal yaklaşımın kayda geçmiş bir benzeri daha yok…hele bir de içinde bulunduğumuz COVID19 karantina günlerinde, yok ettiklerimizi bize tekrar hatırlatan şu ortamı da dikkate alırsak; bu emeğin, bu fikrin değerini daha derinden hissedebiliriz.
Türkiye den Amerika’ya,  bu eserleri koleksiyonlarına katanların da, değişik sergilerde izleyenlerin de ortak duygusu; doğa anaya minnettarlık…sanatçının üzerinde çalıştığı konular da tam da yukarıda bahsettiğimiz doğanın, kendini dile getirmesi…Naz Can, doğada nesli tükenmekte olan canlıları, üzerinde titrediğimiz kavramları ipek ipliklerle hayata geçiriyor.
Bu fikri, bu geridönüşümü bizlerle paylaşan “anne”yi kutluyorum…bir döngü ancak bu kadar sanatsal ve duygu yüklü anlatılabilir…
Doğada nesli tükenme tehlikesinde olan “anne” ve yavrularını özel tekniği ve materyali ile mükemmel yansıtan eserlerinden ikisi ile, sanatçının Mart ayında gerçekleşmiş bir röportajı ve bir eserini daha yakından inceleyebileceğiniz https://youtube.com/shorts/RucQJdKIGLg keyifle paylaşmak,  bu özel günde sizi olağanüstü üslupla karşılaştırmak istedim.

*Buzlar üzerinde 45x40


Öğüt 30x45


 

Röportaja bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz : www.konusangunluk.com/wp/2020/03/21/ipek-bocegine-lisan-olan-kadin-naz-can/

 
Sevgi ile daha nice “anne”ler gününe… hep birlikte!

 

Naz Can'dan 

Yerle Gök Arasında                    Sabır                                         Paylaşmak

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

Yorum Yaz


En fazla 500 karakter. 500 karakter kaldı.