SANATIN TAM DA KALBİNDEYİZ!
ANTALYALI OLMAK INSANLIK TARİHİNE, KÜLTÜR KÖPRÜSÜNÜN ÜSTÜNDEN TANIKLIK ETMEK DEMEK!
Değerli Dostlar, hayatının uzun dönemini Istanbul’da geçirmiş biri olarak yaklaşık 3 yıldır Antalya’da olmanın nasıl müthiş bir duygu olduğunu tahmin eder misiniz? Şans bu! Gerçekten…
ATATÜRK’ümüzün bu şehir için özetlediği “en güzel şehir” tanımının arka planında nasıl bir derinlik var…Çok heyecan verici!
30 yılı aşkın profesyonel iş yaşamının ardından; yıllar sonra tekrar elime kalemi fırçayı tutuşturan ASMEK kursları derken, değerli resim hocam Okşan Haldız, kendisi de benim gibi Istanbul’dan gelmiş ve ilk ortak noktamız resim olan değerli ressam dostum Nazan Gürses sayesinde tanıştığım Antalya’da resim sanatını layık olduğu yere taşımak için çalışan GÜSAD (Güzel Sanatlar Derneği-Antalya) ailesine katılışım ile, bu sayede tanıdığım çok değerli ressamlar ve değerli sanat çevreleri Antalya’nın nasıl büyük bir sanat potansiyeli olduğunu anlatmaya yetti de arttı… bu söylemlerimi ne zaman kuvvetle hissettim; simge etkinlik; Antalya Film Festivali’ni şehrin her noktasında hissedince, Antalya Devlet Opera ve Balesi gösterilerinde, Antalya Devlet Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu oyunları seyreden harika seyirci ile dolu salonları görünce, değerli sergilere ev sahipliği yapması için önemli bir alanını sanat galerisine ayırmış Mall of Antalya AVM yetkilileri ile tanışınca, Agora AVM deki Leonardo da Vinci Sergisini ziyaret edince, Istanbul Modern ile paralel organizasyonları düzenleyen AKS deki muhteşem sergilerden biri olan “Sayfiyelerimiz” de kendimi kaybedince, İtalya’da düzenlenen Dünya Salsa Şampiyonasından güzel sonuçlarla gelen genç sporcu/dansçı Alina Turcan ve Ege Şen’i takip edince, genç yeteneklerin sahne alacağı Antalya Piyano Festivali’nin heyecanı bir yandan, Kaleiçi Old Town festivalindeki coşkuyu tadınca…yepyeni Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde dünyaca ünlü ressamların, illüstratörlerin kıymeti eserlerini yakından inceleyince; bir de Muratpaşa Belediyesi Başkanı Sayın Ümit Uysal’ı, Başkan Yardımcıı Sayın Hasan Kaçmaz’ı neredeyse her sergi açılışında görünce, daha neler neler…Nasıl bir mozaik, nasıl bir istek, nasıl bir heyecan… kocaman şehirlerde ulaşmakta güçlük çektiğiniz onca gösteri, sergi, etkinlik o kadar yakınınızdaki, sihri farketmemek mümkün değil. İşte şans bu!
Antalyalı olmak; doğanın cömertliğini çok yakın hissetmek demek, ikliminin; cana yakın gibi görünse de aslında sadece sevenine dost olduğunu anlamak demek…Antalyalı olmak, hepsinden daha değerlisi, bence insanlık tarihine tanık olmak demek! Çok değerli bir coğrafyada olmak Türkiye’de sıradan bir şey aslında, yurdumuzun her köşesi tarihin değişik dönemlerine tanıklık etmiş ama Antalya biraz daha değişik.
Tam madalyalık!
Antalya ve civarından Unesco Dünya Mirası hem asıl hem geçici listelerine girmiş yerleşim yerleri ve eserleri şöyle bir inceleyince nasıl bir zenginliğin tam da ortasında bulunduğumuzu hissetmemek imkansız!
Tarihlendirilmesi günümüzden yaklaşık 500.000 yıl kadar geriye, uzanan Karain Mağarası Antalya sakinlerine çok da uzakta değil…yani fazla söze gerek yok işte…öyle bir ortamdayız!
Sahne muhteşem! Söylenecek, konuşulacak, bu değerli kültür sanat beşiğinin küçücük de olsa bir köşesine dokunmak, onu yüceltmek, tanıtmak, boynumuzun borcu.
Bu köşede; niyetim; sanatla ilgili mini bilgilere değinen kısa söyleşilere, özet bilgilendirmelere, sanat dünyasından haberlere, Antalya içinden, dışından keşfetmemiz , tanımamız gereken sanatçılara, okullu atölye sahiplerine, amatör sanatçıları sanat hayatına hazırlayan kuruluşlara, yurtdışından bizleri de ilgilendiren sanatla ilgili oluşumlara, akımlara, görüşlere yer vermek…gözlemleri paylaşmak, Antalya’da sanatla ilgili kişileri 5 soru 5 cevap (2 şer cümleden fazla olmamak kaydı ile) ile tanımak, unutmayayım, dünya çapındaki sergilere yer veren değerli sanat galerilerini ziyaret ederken o sergilerin yurtdışı versiyonları nasıl olmuş onları da bir gözden geçirmek gibi gibi…varsa farklı önerileriniz, geliştirelim! Kuzeyde Istanbul neyse güneyde Antalya o; çok değerli; çok özel! Tüm kentlerimiz gibi; farklı bakış açılarıyla keşfedilmeyi hakediyor.
Hoşbuldum, saygılarımla,