Cumhuriyetimizin ve Cumhuriyet devrimlerinin tayin edici özelliği, bilimi ve akl her şeyin üzerinde tutmuş olmasıdır. Atatürk bir bilim Cumhuriyetinin temellerini atmıştır. Çünkü Kurtuluş'unve Kurulus'un temelinde bilim vardır. Muazzez Ilmiye Çığ da hembu devrimlerin bir ürünüdür hem de temel taşlarından biridir.

Muazzez İlmiye Çığ, uygarlığın kaynağının Batı'da değil, Doğu'da olduğunu vurgulayan Atatürk'ün izinden gidiyordu. Halkımız, Batı'nın değil, Doğu'nun zengin tarihsel kaynaklarına başvurularak eğitilmeliydi. Sümer dili ve yazısı, Gılgameș Destanı, İbrahim Peygamber, Nuh Tufanı ve Orta Asya Türkleri bu kaynaklardan sadece birkaçıdır.

Sümer tarihi denince akla kuşkusuz dünyaya Sümer tarihini sevdiren ve Tarih Sümer' de Başlar kitabının yazarı S.N.Kramer gelir. Kramer'in Sümer tarihini dünyaya sevdirmesi gibi Muazzez İlmiye Çığ da Turkiye'ye sevdirdi. 

O, büyük bir aydınlanmacı olarak Cumhuriyet in değerlerini Sümer tarihine başvurarak savunuyordu... 

Bir söyleşide  "Yapılan iş takdir edilmez' denir. Ben bunun hep karşısında oldum. Bir iş yaparken karşılık bekleyerek yaparsanız, hüsrana uğrarsınız. Karşılık beklemeden yaparsanız, karşılık görünce çok mutlu olursunuz... Ben herkesin anlayacağı şekilde yazmaya çalıștım. Yaptıklarımın asla boșa geçmediğini ve takdir edildiğini görüyorum. Çok mutlu oluyorum..." demiştir.

 

(Kaynak: Kaynak Yayınları)

 

Huzurla uyu büyük bilim insanı; seni özleyeceğiz. Muazzez İlmiye Çığ